Öncelikle konuyu açıklığa kavuşturalım - kriyoprezervasyon nedir?
Kriyoprezervasyon, doku ve hücrelerin dondurularak uzun süre korunması ve saklanması yöntemidir.
Dünyada bilinen ilk kriyoprezervasyon vakası, "suni döllenmenin babası" olarak da adlandırılan İtalyan fizikçi Spallanzani'nin spermleri karda soğutarak genetik bilgilerini uzun süre muhafaza etmeye çalıştığı 1776 yılına dayanmaktadır.
Gliserolün kriyoprotektif özelliklerinin keşfedilmesiyle çok daha sonra daha fazla bilimsel ilerleme kaydedilmiştir. Bu gelişme, üreme hücrelerinin ve embriyoların korunması yoluyla doğurganlığın korunması alanında bir dönüm noktası olmuştur.
Ne zaman bitecek?
Bu yöntem hem kadınlarda hem de erkeklerde kullanılır ve en yaygın endikasyonları şu durumlardır:
- Kadın kendini doğurgan yumurtalarla sigortalayarak anneliği ertelemek istiyor
- Erken menopoz belirtileri vardır
- Düşük embriyonik yanıt
- Çoklu yumurtalık ameliyatları ve azalmış yumurtalık rezervi
- Destekli üreme sırasında erkek bulunmayacaktır
- Spermogramda sapmalar var - hücreler tekrar tekrar donduruluyor, bunlar gerektiğinde toplanıyor ve kullanılıyor
- Erkekte Azospermi vardır, TESE ve TESA ile tek hücreler alınır, ardından ICSI yapılır.
- Agresif kemoterapi/radyoterapi planlandığında
Bu nasıl oluyor?
Kriyoprezervasyon, belirli küçük moleküllerin belirli hücrelere girerek dehidrasyonu önleme yeteneğini kullanır. Aynı zamanda bu moleküller hücre içindeki sıvı ortamın buz kristalleri oluşturmasını engeller, yani dondurma işlemi sırasında hücre içi homeostaz korunur ve hücre organelleri tahrip olmaz ve dolayısıyla hücre yaşlanmaz.
En yaygın kullanılan koruyucular dimetil sülfoksit (DMSO) molekülleri ve gliseroldür.
Bu geleneksel yavaş dondurma tekniğinde, bazen istenmeyen buz kristalleri oluşmakta ve hücrenin iç ortamını bozmaktadır. Dondurulmuş hücrenin transfer başarısı yaklaşık 70%'dir.
Daha yeni ve daha başarılı bir yol var mı?
CRIOTOP, hücrelerin hızlı dondurulmasına (vitrifikasyon) yönelik tekniklerden biridir. Daha çok yardımcı üremede yumurtaları dondurmak için kullanılır.
Yumurtalar foliküler ponksiyondan sonra 2 ila 6 saat süreyle dondurulur. Çok yüksek konsantrasyonlarda kriyoprotektanlar (DMSO ve etilen glikol) kullanılır; bunlar sıcaklığı, hücredeki suyun buz kristaline dönüşemeyeceği kadar hızlı bir şekilde düşürür. Hücre kriyoprotektanlarla muamele edildikten sonra vitrifikasyon ortamından geriye sadece ince bir tabaka kalır.
Kriyotop ("mühürlü" hücre) sıvı nitrojen ve sürekli dikey hareket ortamına yerleştirilir. Bu sayede maksimum soğutma hızı (dakikada yaklaşık 23 000 °C) elde edilir.
Son olarak, sıvı nitrojenin altında, kriyotopun üzerine taşıma ve depolama sırasında mekanik hasardan korumak için bir kapak yerleştirilir.
Bu yöntemin önceliği sadece dondurma tekniği değil, aynı zamanda çözüldükten sonra embriyoların hayatta kalma yüzdesidir. Burada yüzde 95%'ye ulaşmaktadır.
Sperm, kök ve kan hücreleri çok iyi bir başarı ile saklanır ve bilim adamları, sperm hücrelerinin düşük su içeriği nedeniyle diğer hücrelere göre öncelikli olarak korunduğuna inanmaktadır.
Bizi aşağıdaki numaralardan arayın "Tıbbi Karaj": 0879 977 401 veya 0879 977 402.
Ayrıca sürekli güncellenen Facebook içeriğimize de göz atın.